- ıstırar
- [ıstıra:r]阿́ is. 旧́1. 无可奈何, 迫不得已, 不得不2. 迫切需要, 贫乏◇ \ıstırarında kalmak 无可奈何, 迫不得已, 不得不: Yalan söylemek ıstırarında kaldım. 我迫不得已撒了个谎。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
ıstırar — is., esk., Ar. iżṭirār Zorunluluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
zorunluluk — is., ğu Olması gerekme, olduğundan başka olmama, zorunlu olma, mecburiyet, zaruret, ıstırar, zorunluk, olumsallık karşıtı Bu zorunluluk, başkalarınca savsaklanmış görevi yerine getirmekten doğuyor. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük